English

Günlük

« önceki

TEOG vs TANGO

22 Eylül 2017 Cuma

Sevgili Günlük,

TEOG ? I-ıh, olmaz... Uzunun ABD ziyareti ve özür konuları? Cıks, midem kaldırmaz… Kuzey Irak’taki referandum ? Ona dilim bile dönmüyor. FSM köprüsündeki bakım çalışmaları ? Oradan iki yıldır geçmedim bile, bana laf düşmez. Eeee ? Ne yazacağım ? Yine mi tango… Üzgünüm dostum, yazacak başka bir şey bulamadığım için yine kendi konumuza dönüyor ve tango hakkında ukalalıklar yapıyorum.

Bak şimdi: Sosyal tango ile Show dansı arasınd… Öğkk.. Artık bu da kusturuyor. Dahası bu işte profesyonel olan kimsenin pek umurunda değil. Ben niye dert ediyorum ki. Olmadı gider yine Buenos Aires’de bildiğim, sevdiğim dansı yaparım. Bundan da vazgeçtim.

Hah, buldum… Bence Beşiktaş bu yıl iki transfer daha yapsa, hiç Türk oyuncusu kalmayacak ve doğrudan Avrupa liginde oynayabilecek. Ne ? Öyle bir lig yok mu ? Peki Teog gerçekten kaldırıldı mı şimdi ? Oysa bu sistemi yine onlar başlatmı… Aaa… Yine aynı yere dönmüşüm.

İşte ruh halim böyle Sevgili Günlükcüm. Başı kesilmiş tavuk gibi ortalıklarda dolaşıyorum. “Bu hafta da Point güzel geçsin, başka bir şey istemiyorum” seviyesine kadar indirilmiş beklentilerle hayat nasıl geçer onu da tam bilemiyorum ama durumum böyle. Çok yakında 2018 yılı için İstanbul Tango Rehberinin çalışmalarına başlıyorum. Bu iş ciddi bir zamanımı alıp gerçekten çok yorucu oluyor. Olsun, sonuçta işe yaradığı artık ortada. Hem marka olmak kolay değil, süreklilik gerekiyor. Onun için hep daha iyisini yapmak için uğraşmaya devam ediyorum.

Marka deyince Point’ten de bahsetmezsem olmaz. Bu akşam yine birkaç yabancı dansçının “Point’i özlemiştik, gelmeden olmaz” demeleri hoşuma gitti. Hatta bu tip şeyler göğsümü kabartıyor. Her hafta dünyanın olmadık köşelerinden arkadaşlarından aldıkları referanslarla Point’e tangocuların gelmesi gerçekten hoş bir şey. Öte yandan İstanbul’da bir okulda tangoya başlayıp, uzun süre bazı milongalarda dans edip, hatta bir kısmının artık bir yerlerde gösteri danslarına bile çıkıp bir yandan da eğitmenlik yaptığı bazı dansçıların, hala Point’in kapısından bir kez bile girmediğini bilmek de beni hiç şaşırtmıyor. Teog-Tango durumları. Farklı mı ? HAYIR.

Havanın birden bire bozması ile bizim Çayır sezonunu bitirmeye karar verişimizin aynı tarihlere gelmesi çok güzel bir tesadüf oldu. Hatta bu gece tufan şeklinde yağmur yağınca “tüh, tam da Kanyon Milongası havasıymış” demekten kendimi alamadım. Bu Pazar, aylardır sürmekte olan çayır keyfimize iki nedenle son noktayı koyuyoruz. Biri, havanın artık soğumaya başlaması, diğeri de Anadolu yakasında iki tane haftalık milonganın başlamış olması. Artık tangocuların programlarını o iki milongaya göre yapmalarını beklemekten başka çaremiz yok. Biz ne yapacağız ? Tabi ki hava uygun olduğu sürece çayıra gidip voleybol oynayıp müzik dinlemeye devam edeceğiz.

.

İyi geceler dostum,

Güralp

Sinir oluyorum köşesi: Ülkede eğitim seviyesi düştükçe trafik giderek tehlikeli olmaya başladı. Yayalar da, sürücüler de artık durdurulamaz bir bozulmanın içindeler. Kimse trafik kurallarını tanımıyor, herkes kendi kurallarıyla gidiyor. Eski haline tehlikeli diyenlerin, yakın gelecekten haberleri yok galiba. Eskiden şehirlerarası yollarda toplu ölümlü kazalar olurken bundan sonraki kazaların çoğu şehir içlerine, yaya geçitlerine ve ara sokaklara kayacak. Toplumu bu hale getirenlere sinir oluyorum. Bir de söylemiş miydim bilmiyorum, trafikteki siyah camlı, içleri Arap dolu Mercedes minibüslere daha çok sinir oluyorum.

« önceki
                Web Stat