English

Günlük

« önceki

TANGODA DA TEKNİK DİREKTÖRLÜK SİSTEMİ OLSA...

4 Ağustos 2017 Cuma

Sevgili Günlük,

Geçen haftaki yazıma şöyle başlamıştım: “Ya her şey futbol maçlarındaki gibiyse ? Ya Kanyon günü yağan yağmur hakem uyarısı idiyse ve bu akşamki dolu felaketi sarı kartsa… Kırmızı kartın ne zaman hangi etkinliğe geleceğini düşünmek bile istemiyorum”. Geçen haftayı bu korkularla bitirdikten sonra başka bir doğal felaket olmadı ama kırmızı kartı başka bir şekilde gördük bile. Kanyon yönetimi son milongamızdan çok hoşlandı ve ağustos bitmeden bir kez daha bizi orada dans etmek için davet etti. Tespit ettiğimiz tarih ise 24 ağustos perşembe oldu. Yani geçen hafta dolu, fırtına ve afetin iptal edemediği Point milongasını üç hafta sonraki Kanyon Milongası iptal etmiş oldu.

Günlükcüm diyelim ki sen, futbolda birazcık ünlü bir teknik direktörsün. Mahalle aralarında dolaşıp yetenekli çocukları şıp diye tespit edip, onları yetiştirip birer yıldız yapıyorsun. Futbol konusunda attın mı mangalda kül bırakmıyorsun, yani engin bir bilgi birikimin var. Çalıştırdığın takımlara öyle taktikler veriyorsun ki rakiplerin bunu çözmesi neredeyse imkansız. Onun için çalıştırdığın takım her zaman başarılı olmaya aday. Amaaaaaaaa… Tek bir sorunun var: Bu arkadaşlara futbol kurallarını tam olarak öğretmiyorsun.

Çalıştırdığın arkadaşlar mahallede kulaktan dolma hangi bilgileri aldılarsa o kurallarla oynamaya devam ediyorlar. Sahaya hangi sırayla çıkacaklar, ofsayt nedir, faul nedir, hiçbir şey bilmeden arı gibi çalışıp sadece hedefledikleri tek şeyi yapacaklar, yani maçı kazanacaklar. Fakat hakem diye biri var, devamlı kendilerine engel oluyor. Bazı kurallardan bahsedip onların oynamasına engel oluyor. Sen de takıma kuralları öğreteceğine hakeme küfürler edip “ib.. hakem yine hakkımızı yedi” diye beyanatlar veriyorsun.

Lafı nereye getireceğimi çoktan anlamışsındır. Futbolda iyi top oynamakla maç yapmak ne kadar farklı şeylerse, tangoda da dans etmeyi bilmekle milongaya gitmek ve orada dans etmek o kadar farklı kavramlar. Tek fark, milongada ortada bir hakem dolaşmıyor. Eğitmenler (büyük bir bölümü) tangocuları alıp yürüme, figür, teknik… Neyi ne kadar biliyorlarsa öğretiyorlar. Ancak milongaya nasıl gidilir, gidilince nasıl davranılır, nasıl dansa kalkılır, dans edilmezken nasıl davranılır gibi konularda bilgi aktarmıyorlar. Veya eğitmenlerin tümü bu bilgileri aktarıyor ama tangocular biraz zor anlıyor ya da gereksiz buluyorlar. Artık hangisi doğru bilemiyorum.

İşin ilginç tarafı, bu tip bilgileri aktarıp uygulamaya çalışınca da insanlar tangodan kaçıyor. Geçen hafta cabeceo eğitimi ile ilgili duyurunun altına bir hanım tangocu “erkek egonuzu tatmin edin” dedi ve aldığı tepkili yanıtlar sonrasında beni Facebook’ta engelledi. Daha önce de başkalarına biraz daha saygılı dans etmesi konusunda nazikçe uyardığım birçok dansçının beni aforoz etmesinden duruma alışkındım, onun için canım çok yanmadı doğrusu. Oysa cabeceo sistemi kadını davet edilmeye mahkum olma ezikliğinden ve istemediği insanlarla ayıp olmasın diye dans etmekten de kurtaran süper bir dansa davet sistemiydi. O hanımefendi, belki süper boleolar atıp, harika girolar yapabiliyordu ama onun hakkını koruyacak bilgilere çoktan kendini kapatmıştı.

Bu şartlar altında, cabeceo eğitimene sadece 10-12 kişinin katılmasına çok şaşırmamak gerekiyordu. Üstelik katılımcıların sadece iki tanesi erkekti ve onlar da eğitimin yarısından sonra gelebilmişlerdi. Bu şartlarda sadece hoş bir cabeceo sohbeti yaptık demek daha doğru olur diye düşünüyorum. Eğitim ya da sohbet –her ne dersen- sonrasında milongaya başladık. Sonunda neredeyse yüze yakın dansçıya ulaşıp güzel bir Point akşamı daha yaşadık. Uzun süre sonra ilk kez karanlık tanda yapılacak enerjiye ulaşınca da fırsatı kaçırmayıp yaptık.

Bundan sonraki haftalar yoğun bir Kanyon hazırlığı ve tanıtımı ile geçecek Tabi ki bunu yaparken Point’i asla bir kenara koyup unutmayacağız Sevgili Dostum. Kanyon’a kadarki Point’lerimizin en az bu akşamki kadar güzel geçmesi için gayret edeceğiz. Şimdi bir köşeye çekilip dinlenelim ve güzel koşturmalara hazırlanalım.

İyi geceler dostum,

Güralp

Edit: Aslında bu yazı perşembe akşam milonga dönüşü hazırladığım yazı ama başlığını değiştirip iki paragraf çıkarıp yeniden paylaşayım dedim.

« önceki
                Web Stat